Haftalık 45 saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmesi gerekmektedir. Fazla çalışma yaptığı halde ücreti ödenmeyen işçi iş akdini feshederek kıdem tazminatı alabilecektir. Aynı zamanda yaptığı fazla çalışma gibi ödenmeyen ücret alacaklarını da mahkeme yoluyla tahsil edebilecektir. Fazla çalışma yaptığını iddia edin işçi bunu kanıtlaması gerekir. Fazla çalışma iddiasının kanıtlanması işyeri kayıtlarıyla alabileceği gibi tanık beyanlarıyla da olabilir. İşveren davacının imzasını taşıyan mesai takip çizelgelerini sunması halinde, mahkeme bu belgelere göre fazla çalışma ücretini tespit eder. Fazla çalışma ücretinin işyeri kayıtlarıyla kanıtlanmasına ilişkin daha önce düzenlediğimizin yazımızı okuyabilirsiniz.
Fazla çalışma iddiası tanık beyanlarıyla kanıtlanabilir mi?
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi işyeri kaydı bulunmadığı durumda tanık beyanlarıyla bu iddiasını mahkemede kanıtlayabilir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 09.01.2023 tarih ve 2022/17302 Esas ve 2023/28 karar sayılı ilamında şu şekildedir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Aynı ispat kuralları hafta tatili ve … bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
Fazla çalışmanın ispatı noktasında öncelik işyeri kayıtlarına aittir. İşyerinde işçinin günlük ve haftalık çalışma saatlerini belirlemeye elverişli işyeri kaydı yoksa işçi, tanık dahil her türlü delille iddiasını kanıtlayabilecektir. İşyeri kaydı olmadığı durumda işçinin en önemli kanıtı tanık beyanları olacaktır.
Tanıkların işçinin çalışma düzenini bilebilecek durumda olması gerekir
İşçi yaptığı fazla çalışmaların tanık beyanıyla kanıtlamasını istediği durumda bazı şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu hususları aşağıda başlıklar altında inceleyelim:
Tanıkların işçinin çalışma düzenini bilebilecek durumda olması gerekir
İşçi tanık gösterdiği kişilerin işçini çalışma düzenini bilmesi zorunludur. Başka bir anlatımla işçi çalıştığı işyerindeki arkadaşlarını tanık göstermesi önem arz etmektedir. Çünkü ancak aynı işyerindeki çalışan kişiler diğer işçilerin çalışma durumuna bilebilir. Yani işçinin günlük olarak saat kaçta işe başladığı, kaç saat ara dinlenme verdiği, işten saat kaçta ayrıldığı, rutin çalışmasını uzayıp uzamadığı, uzadıysa ne kadar süre uzadığı hususları ancak işyeri çalışanları tarafından biline bilir.
Diğer bir hususta tanıkların işçi ile aynı dönemde çalışmış olması gerekir. Tanıklar işçinin fazla çalışmasını ancak kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak bile bilirler. işçi ile aynı dönemde çalışmayan diğer işçilerin tanıklıkları geçerli olmayacaktır.
Eğer işyerinde işçiye tanıklık edecek kimse yoksa işyerinin komşu işyerinde çalışanlar da tanıklık edebilir.
Tanıkların aynı işverene karşı dava açmamış olması gerekir
Yukarıda yer verdimizi Yargıtay kararında şu şekilde hüküm kurulmuştur.
Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan delil ya da olgularla desteklenmesi durumunda davalıya karşı davası olan tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, … müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
Fazla çalışma iddiasında bulunan işçinin gösterdiği tanıkların aynı işverene karşı dava açmamış olması gerekmektedir. Yargıtay husumetli tanık beyanlarına, dava açan işçiyle ortak menfaat birliği nedeniyle itibar edilmemesini istemektedir. Husumetli tanık beyanlarına itibar edilebilmesi için yan delillerle bunun desteklenmesi gerekmektedir.