İstifa Dilekçesinde Sebep Belirtmeyen İşçi Kıdem Tazminatı Alabilir mi?

İşçilerin “görülen lüzum üzerine istifa ediyorum” şeklinde veya bu anlama gelen ibarelerle istifa etmesi durumunda, makul süre içinde açılacak bir davada yada işverene yapılan bir ihtarda istifa gerekçesinin gerçekte ödenmeyen yada eksik ödenen işçilik alacakları olduğunu belirterek istifasını haklı nedene çevirmesi mümkün olacaktır. Bu durumdu işçinin kıdem tazminatı talep etme hakkı da olacaktır.

istifa_dilekçesi_

İşçilerin istifa dilekçesi ile işten ayrıldıkları iş hayatında sıkça karşılaşılan bir durumdur. İstifa dilekçesinin nasıl yazılacağı aynı zamanda işçinin kıdem tazminatı alıp alamayacağını belirlemektedir. Bu yazımızın konusunu istifa dilekçesinde işten ayrılış nedeni belirtilmediği durumda işçinin kıdem tazminatı alıp alamayacağı oluşturmaktadır.

Görülen lüzum üzerine istifa

İstifa eden işçi istifa dilekçesinde belirttiği nedenlerle bağlıdır. Sonradan açacağı dava ile başka bir neden ileri sürmesi söz konusu olmayacaktır. Örneğin istifa dilekçesinde özel nedenlerle işten ayrıldığını belirten işçi açacağı davada haklı bir neden ileri sürerek kıdem tazminatı talep edemez. İşçi, istifa dilekçesinde herhangi bir neden belirtmediği durumda ise kısa süre içinde dava açması halinde kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. 

Bu anlamda istifa dilekçesinde belirli bir nedene dayanılmamış ise işçi makul süre içinde açmış olduğu davada ödenmeyen işçilik alacakları vb. sebepler ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini ileri sürebilecektir.

Örneğin işçinin istifa dilekçesinde “görülen lüzum üzerine istifa ediyorum” şeklinde ibare yazarak istifa etmeleri mümkündür. Yargıtay’ın yeni ilke kararları uyarınca bu durumda yapılan istifa haklı fesih nedenlerine dönüştürülmesi mümkün olacaktır.

Açılacak davada haklı nedenler ileri sürülerek kıdem tazminatı talep edilebilir

İşçilerin “görülen lüzum üzerine istifa ediyorum” şeklinde veya bu anlama gelen ibarelerle istifa etmesi durumunda, makul süre içinde açılacak bir davada yada işverene yapılan bir ihtarda istifa gerekçesinin gerçekte ödenmeyen yada eksik ödenen işçilik alacakları olduğunu belirterek istifasını haklı nedene çevirmesi mümkün olacaktır. Bu durumdu işçinin kıdem tazminatı talep etme hakkı da olacaktır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ne diyor?

Konuya ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin ilke kararlarına göre işçi istifa dilekçesinde hiçbir sebep belirtmezse açacağı davada haklı nedenler ileri sürmesi ve bunları kanıtlaması halinde kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 20.10.2020 Tarih ve 2016/28110 Esasa, 2020/12659 Karar sayılı içtihadı özetle aşağıdaki gibidir.

İstifa dilekçesinde belli bir nedene dayanılmamışsa, makul süre içinde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshettiğini ileri sürülmesi mümkün görülmelidir.

Dosya içinde bulunan istifa dilekçesinde belirli bir nedene dayanılmamış olup davacı işçi makul süre içinde açmış olduğu bu davada ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini ileri sürmüştür. Dairemiz uygulamasına göre makul süre içinde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshettiğini ileri sürülmesi mümkün olup, yapılan yargılama ile fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının hesap edilmiş olmakla davacının iş sözleşmesinin 4857 Sayılı İş Kanun’un 24/2-e maddesine göre haklı nedenle feshettiği kabul edilmeli ve kıdem tazminatının kabulüne dair hüküm kurulmalıdır.

Makul Sürede dava açılması gerekiyor

Peki istifa dilekçesinde hiç bir neden belirtmeden işten ayrılan işçi ne kadar bir sürede dava açmalı? Yargıtay kararında makul bir sürede davanın açılması gerektiğini belirtiyor. Ancak makul sürenin ne kadar olduğunu belirtmiyor. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 06.10.2020 Tarih ve 2017/16715 Esas, 2020/10763 Karar sayılı içtihadı aşağıdaki gibidir.

Sebep belirtilmeden istifaya dair dilekçenin içeriğinin sonradan açılan dava ile doldurulabileceği ve haklı fesih ileri sürebileceği mümkün olabilir. Ancak, iş sözleşmesinin feshinden 3 yıldan fazla süre sonra açılan davada istifa dilekçesinin haklı feshe tahvili için gerekli olan makul süre geçmiştir. Fesih ile ilgili olarak davacı tanıklarının görgüye dayalı bilgileri bulunmayıp davacının iş sözleşmesinin haklı olarak feshettiğine dair herhangi bir açıklamada bulunmamışlardır. Davalı tanıkları ise davacının işyerini istifa etmek suretiyle terk ettiğini açıklamışlardır. Davacının istifa dilekçesine uzun süre sonra açtığı bu dava ile haklılık kazandırma çabası içine girdiği anlaşılmakla iş sözleşmesini istifaen sona erdiği kabul edilmeli ve kıdem tazminatı talebinin reddine dair hüküm kurulmalıdır

Sonuç olarak;

  • “Görülen lüzum üzerine” veya buna benzer ibarelerle istifa eden işçi, sonradan açacağı iş davasında işçilik alacaklarına dayanak bunu haklı feshe çevirebilir
  • İş davasının makul sürede açılması gerekir. Yani istifa ettikten sonra uzun bir süre geçmeden dava açabilmek gerekiyor. biz bu sürenin işçinin ve şartların durumuna göre 1 yılı geçemeyeceği kanaatindeyiz.
Exit mobile version