Taraflar Arasındaki Uyuşmazlık: Haksız Fesih ve Fazla Mesai
Davacı işçi, davalı işverene karşı açtığı davada; iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücretinin tahsilini talep etti. Çerkezköy 2. İş Mahkemesi, davacının taleplerini yerinde bularak davayı kabul etti.
Mahkeme kararında, “davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğine dair delil bulunmadığı” ve “davacının fazla mesai yaptığı puantaj kayıtlarıyla sabit olduğu” belirtilerek, işçiye kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai alacağının ödenmesine hükmedildi.
Adalet Bakanlığı’ndan Kanun Yararına Temyiz
Kesin nitelikteki bu karar üzerine, Adalet Bakanlığı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesine atıf yaparak kanun yararına temyiz yoluna başvurdu. Bakanlık, “ihbar tazminatının ücret alacağı niteliği taşımadığı ve bu nedenle en yüksek banka mevduat faizi değil, yasal faiz uygulanması gerektiği” gerekçesiyle kararın hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Yargıtay: İhbar Tazminatında Yasal Faiz Uygulanmalı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Adalet Bakanlığı’nın başvurusunu değerlendirerek şu gerekçeyle kararı kanun yararına bozdu:
“İhbar tazminatı 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesinde belirtilen ücret niteliğindeki alacaklardan olmadığı gibi, zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz konusunda da kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar tazminatına uygulanacak faiz türü, yasal faizdir.”
Kararda ayrıca, mahkemenin “yasal faizden az olmamak kaydıyla en yüksek banka mevduat faizi” yönündeki hükmünün, davacının talebi doğrultusunda dahi olsa, hukuki dayanaktan yoksun olduğu vurgulandı.
Kanun Yararına Bozma: Sonuca Etkili Değil, Ancak Yol Gösterici
Yargıtay, kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 363/2. maddesi gereği “sonuca etkili olmamak üzere” bozulmasına karar verdi. Bu tür bozma kararları, gelecekte benzer davalarda yol gösterici nitelik taşıyor.
Sonuç: Faiz Türüne Dair Açık Mesaj
Bu karar, iş hukukunda ihbar tazminatına uygulanacak faiz türü konusunda belirsizlik yaşayan uygulayıcılara net bir mesaj veriyor: İhbar tazminatına sadece yasal faiz uygulanabilir.
İşte 10 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karar:
10 Temmuz 2025 PERŞEMBE
Resmî Gazete
Sayı : 32952
YARGITAY KARARI
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGITAY İLÂMI
Esas No: 2025/4095
Karar No: 2025/4845
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: Çerkezköy 2. İş Mahkemesi
TARİHİ: 24.10.2024
EK KARAR TARİHİ: 13.11.2024
SAYISI: 2024/151 E., 2024/46 K.
DAVACI
DAVALI
DAVA TARİHİ
01.09.2022
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket nezdinde 08.10.2018 tarihinden 2021 yılı Eylül ayına kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmasına rağmen söz konusu çalışmalarının karşılığının da ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının iş sözleşmesinin işçinin davranışlarından kaynaklanan sebeplerden dolayı haklı nedenle feshedildiğini, feshin son çare olması ilkesine uygun davranıldığını, davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını, davacı tarafça alacaklara uygulanması gereken faizin türüne ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1 .İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanları, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre davalı tarafça feshe konu edilen eylemlerin ispatlanmadığı, aksinin kabulü halinde dahi söz konusu eylemlerin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshini gerektirecek ağırlıkta olmadığı, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı; ayrıca dosyada yer alan puantaj kayıtlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı sabit olduğundan ödenmeyen fazla çalışma ücreti alacağının da bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. îlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Sebepleri
îlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik olarak Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz isteminde; 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 34. maddesinde yalnızca gününde ödenmeyen ücret alacakları bakımından en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinin kararlaştırıldığı, ihbar tazminatı ücret niteliğinde olmadığından ilgili alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekirken yasal faizden az olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, ihbar tazminatına uygulanması gereken faizin türüne ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafça, dava ve ıslah dilekçelerinde ihbar tazminatı talebine yasal faizden az olmamak kaydıyla en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi talep edilmiş olup İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan ihbar tazminatına davacı talebi doğrultusunda, yasal faizden az olmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Ancak ihbar tazminatı 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesinde belirtilen ücret niteliğindeki alacaklardan olmadığı gibi ihbar tazminatının zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak faiz konusunda da kanunda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar tazminatına uygulanacak faiz türü, yasal faizdir.
Davacı tarafın dava ve ıslah dilekçesindeki faize ilişkin talebi ve en yüksek mevduat faizinin yasal faizin altında kalma ihtimali de dikkate alınarak, îlk Derece Mahkemesince ihbar tazminatına en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere yasal faiz uygulanması gerekirken yasal faizden az olmamak kaydıyla en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesi isabetli değildir.
Kanun yararına temyiz isteminin yukarıda açıklanan sebeplerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kanun yararına bozulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un (6100 sayılı Kanun) 363/1 hükmüne dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak 6100 sayılı Kanun’un 363/2 hükmü gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
26.05.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.