FETÖ’den dolayı iş akdinin feshinde önemli karar

Anayasa Mahkemesi, kocası FETÖ'den tutuklandığı için çalştığı işyerinde iş akdi fesih edilen personelin açtığı davalarda adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

featured
anayasa mahkemesi
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

1983 doğumlu olan başvurucu, 2005 yılında Sınırlı Sorumlu Kayseri Pancar Ekicileri
Kooperatifi (işveren) nezdinde işçi statüsünde (merkez satış mağazası destek
elemanı olarak) çalışmaya başlamış; 2006 yılında ise evlenmiştir.

İşveren Yönetim Kurulunun 4/8/2016 tarihli toplantısında, Fetullahçı Terör
Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (PETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında başvurucunun
eşi/kocası hakkında tutuklama tedbiri uygulandığı gerekçesiyle
ve olağanüstü
hâl döneminde çıkarılan Başbakanlık genelgesi gerekçe gösterilerek iş akdinin
feshedilmesine karar verilmiş ve bu karar aynı tarihte başvurucuya tebliğ edilmiştir.

Başvurucu, feshin geçersizliğinin tespitine ve işe iadesine karar verilmesi
talepleriyle işveren aleyhine 1/9/2016 tarihinde dava açmıştır. Kayseri 2, İş
Mahkemesine (Mahkeme) sunduğu dava dilekçesinde başvurucu; feshin usule aykırı
olduğunu, fesih bildiriminde feshin açık ve kesin sebebinin bildirilmediğini
ileri sürmüştür.

Davalı işveren tarafından sunulan 20/9/2016 tarihli cevap dilekçesinde; başvurucunun
eşiyle ilgili uygulanan tutuklama tedbirinden bahsedilerek iş sözleşmesinin
işçi ile işveren arasındaki güven ilişkisinin sarsıldığı gerekçesiyle feshedildiği,
işe iade davasının haksız ve kötü niyetli olarak açıldığı ileri sürülmüştür.

Mahkeme 6/4/2017 tarihli duruşmada davalı tanıklarını dinlemiş ve başvurucu
ile vekilinin tanık beyanlarına karşı diyeceklerini sormuştur. Bu kapsamda dinlenen
tanıklardan E.B., muhasebe bilgi işlem bölümünde çalıştığını, başvurucunun güven
ilişkisini sarsacak olumsuz bir davranışının bulunmadığını, N.S. ise mali ve
idari işler şefi olarak çalıştığım, başvurucunun işlerini iyi yaptığını, işverenin
başvurucuya karşı herhangi bir güvensizliğinin olmadığını, başvurucunun herhangi
bir disiplin suçunun da bulunmadığını beyan etmiştir.

Mahkeme 25/5/2017 tarihli gerekçeli kararında feshin geçersizliğine ve davacının
işe iadesine hükmetmiştir. Ancak temyiz üzerine istinaf bu kararı bozmuş, Yargıtay
da istinaf kararını onamıştır.

Anayasa Mahkemesi yaptığı incelemede aşağıdaki tespitleri yaparak, Hukuk devletinde
bir kimsenin başkalarının fiillerinden sorumlu tutulmayacağını belirterek, kocasının
tutukluğundan dolayı iş akdinin fesih edilmesinin adil yargılanma hakkını ihlal
ettiğine karar vermiştir.

İşte Anayasa Mahkemesi karar gerekçesi:

43. Somut olayda başvurucu hakkında işvereni şüphe feshine götüren olgunun,
başvurucuya değil eşine/kocasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Hukuk devletinde
bîr kimsenin başkalarının fiillerinden sorumlu tutulması -kanunda öngörülen-
çok İstisnai hâller dışında kabul edilemez. Çağdaş hukuk sistemleri bireyin
özerkliğini esas alarak ona haklar bahşetmekte ve sorumluluklar yüklemektedir.
Bir kimsenin hukuken ve fiilen davranışlarını kontrol etme gücü ve yükümlülüğünü
haiz olmadığı başka bir bireyin fiillerden dolayı kamu otoritelerinin yaptırımına
maruz kalması bireysel özerklik düşüncesiyle bağdaşmamaktadır {Sebiha Kaya,
B. No: 2108/34124,20/5/2021, § 54).
44. Başvuruya konu yargılamada, başvurucunun eşi/kocasıyla ilgili tespitin mesleki
anlamda ne gibi bir tehdit oluşturduğu hususlarının ortaya konulamadığı, işveren
tarafından tanık olarak gösterilen kişilerin beyanlarında dahi başvurucu aleyhine
bir ifade geçmediği görülmektedir (bkz. § 10), Başvurucunun eşi/kocası hakkında
devam eden yargısal sürecin nihayete ermediği, kaldı ki başvurucunun bu süreç
ile hiçbir bağlantısının bulunmadığına dair iddialarının derece mahkemeleri
tarafından karşılanmadığı gibi bahsi geçen yargısal sürecin başvurucuyla olan
somut bağlantısı da ortaya konulamamıştır.
45. Sonuç olarak gerekçeli kararda, işveren yönünden başvurucu ile aralarındaki
güven ilişkisinin sarsılmasına neden olan olay ve olgulara dair yeterli açıklamanın
yapılmadığı görülmektedir. Diğer bir ifadeyle iş akdinin feshinin geçerli bir
sebebe dayanıp dayanmadığı, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilerek
gerekçelendirilmemiştir. Bu nedenle yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde
başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
46. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36, maddesinde güvence altına
alman adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine
karar verilmesi gerekir.
3. 6216 Sayılı Kanun’un 50. Maddesi Yönünden
47. Başvurucu, İhlalin tespiti talebinde bulunmuştur.
48. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması
için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda
kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama
işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri
gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir
(30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen
bireysel başvuruya özgü yeniden yargılama kuruntunun özelliklerine İlişkin kapsamlı
açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GKj, B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60;
Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66;
Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949,21/1/2021, § § 93-100).

19 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karar için tıklayınız.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
FETÖ’den dolayı iş akdinin feshinde önemli karar

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Giriş Yap

İşçi Danışmanlık ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!